11 Ocak 2014 Cumartesi

“Yoktan Var Etmek” Diye Bir Şey Olabilir Mi?


  Fırıncının var olan çeşitli malzemelerden ekmeği yapması, vardan var etmeye verilebilecek basit bir örnektir. Bu konuda tartışmaya gerek duyulmaz. Lakin hiçlikten(yoktan) var etmek de mümkün mü?


  Hiçlik(yokluk) diye bir şey yoktur! Yoktur kanısına varmak için bile var olan bir iddiadan yararlanıldı. Bir şeyi hiçlik diye tarif etmek, onun var olduğunu gösterir. Peki, neden insanların bir kısmı hala her şeyin yoktan var olduğunu düşünüyor? Aslında insanların zihni sadece varlıkları algılar ve var olan şeyleri bilir. Bunun dışındaki bir şeyi nasıl bilebiliriz ki? Elimizdeki elmanın olmadığını düşünmek, elmanın elimizde olduğu gerçeğini veya algısını değiştirmez. Ya da olaya şu yönden de yaklaşabiliriz; bir bilim insanı olarak elmada X vitamini olduğunu keşfettikten sonra bunu bitirmek yerine, neden X vitamini var? Diye soru sormamız, sürekli, bilinenin veya var olanın altını eşeleyeceğimiz gerçeğini değiştirmez. Eğer ki yoktan var etmeyi kabul edersek, bu kez de neden yoktan var edildi? Tıpkı şu an da sorduğumuz gibi, nasıl var edildi? Sorularıyla karşı karşıya kalacağız. Bu sorulara da yoklukla cevap vermek hiçbir şekilde doğru ve açıklayıcı olmaz. Çünkü anlamak isteriz. Önüne geçemediğimiz içgüdümüz olan merakı açığa çıkarırız. Bu sebepten yoktan var etmek hiçbir işimize yaramaz.

  Tek gerçeğimiz olan varlıktan var etmenin nasıl olduğunu soracağız. Bu soruya da zaman içinde edinilen bilgilerle çeşitli “olabilir” iddialar cevap olacaktır. Ama hiçbir sona gelinemeyecek. Tıpkı birçok şeyin sonuna gelinemediği gibi. Çünkü biliyoruz ki büyük bir sonsuzluğun içindeyiz. Her şeyin son bulmayacak bir döngünün içinde olduğunu ve bu döngü ne zaman bozulsa tekrar başka bir döngüyle devam ettiğini görüyoruz.

  Sonsuzlukla ilgili görüşümde şudur; sonlu bir şey düşünelim, tekrar bir elmayı düşünebiliriz. Elma ağacının tohumu ekilip, çeşitli aşamalardan geçirildikten sonra elma denen meyveleri verecek duruma ulaşır. Ve belli bir zaman sonra da yaşlanır ve ölür. Bu sonlu örneğin, sonlu olduğuna nasıl karar verdik peki? Zaman ve gözlem ile karar verdik. İlk anından son anına kadar belli bir zaman geçti ve biz bunu gözlemleyebildik. Kısacası zaman ve gözlem metremizle ölçebildiğimiz için bunun sonlu bir şey olduğuna karar verdik. Ve yine bu metremizi kullanarak, ölçemediğimiz şeyler olduğu zamanda, sonsuz olduğu kararına vardık. Ancak, sorun şu ki bir şeyin sonsuz olduğuna nasıl emin olabiliriz? Ya zamanın bir yerinde son bulursa! Sonsuzluk çok geniş bir zamandır. Bunu ölçebilmemiz çok ama çok zordur. Ölçemediğimiz için de sonsuz diyemeyiz. Sonsuzluğu ölçmesi zor olan şeyler olarak kullanabiliriz. Ama sadece kelime olarak, gerçek anlamıyla kullanırsak yanlış yapmış oluruz.


  Şunu bilmeliyiz ki varlık, algıladığımız andan beri var. Ve hiç yok olmadı. Yok, olmasının nasıl bir şey olduğunu düşünemeyiz bile, çünkü yokluk diye bir şey bilmiyoruz. Varlık ise, çeşitli etkilerle sadece şekil değiştirir. 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder